Kedi Kısırlaştırmak

Instagram'dan @hayvanlarnet'i takip et!
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

noname

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
20 Ocak 2021
Mesajlar
33
Tepkime puanı
-2
Puanları
6
Konum
Ankara
Kedi kısırlaştırılmasının ne gibi faydaları ve kötü yanları vardır?
 

Gülce

Hayvansever
Kemirgen Dostu
Katılım
5 Mar 2019
Mesajlar
2,845
Çözümler
11
Tepkime puanı
1,321
Puanları
113
Konum
Eskişehir
Merhaba, bu makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
 

Tevfik

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
4 Mar 2019
Mesajlar
2,845
Çözümler
12
Tepkime puanı
1,933
Puanları
113
Konum
Türkiye
@Gülce, sunduğu makaleyi okuyup aklınıza takılan ekstra bir kısırlaştırma sorusu olur ise bu konu üzerinden direkt olarak devam edebilirsiniz.
 

Yahya48

Hayvansever
Kopek Dostu
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Konum
MUĞLA
2121 yılında ve 20 yaşlarında olduğunuzu varsayınız. Bir de sevgiliniz var. Başka gezegenlerden gelenler sizlerden çok hoşlandılar, evlerinde beslenmeye başladınız. Sevgiliniz ve siz ekmek elden su gölden o yaratıkların evinde özgürce! yaşıyorsunuz. Yaratıklar önceki deneyimlerinden yararlanarak ya erkeğinizin testislerini ya da dişinizin yumurtalıklarını alacaklar. Hanginizin üreme organını alsınlar istersiniz?
 

Gülce

Hayvansever
Kemirgen Dostu
Katılım
5 Mar 2019
Mesajlar
2,845
Çözümler
11
Tepkime puanı
1,321
Puanları
113
Konum
Eskişehir
2121 yılında ve 20 yaşlarında olduğunuzu varsayınız. Bir de sevgiliniz var. Başka gezegenlerden gelenler sizlerden çok hoşlandılar, evlerinde beslenmeye başladınız. Sevgiliniz ve siz ekmek elden su gölden o yaratıkların evinde özgürce! yaşıyorsunuz. Yaratıklar önceki deneyimlerinden yararlanarak ya erkeğinizin testislerini ya da dişinizin yumurtalıklarını alacaklar. Hanginizin üreme organını alsınlar istersiniz?
Testisleriniz veya yumurtalıklarınız sizi kanser yapacak, tümör tehlikesi oluşturacak bir de ömrünüzün kısalmasına sebep olacaksa neden kısırlaşmayasınız? Bu gibi kararları verirken insanlara özgü hislerin ve düşüncelerin bir kenara bırakılması gerekiyor. Hayvanlar ve insanların cinsel yaşamı birbirinden oldukça farklıdır. İnsanların gelişim süreci hayvanlara kıyasla daha komplike gerçekleşmiştir, bununla birlikte insanların cinsel yaşamı da daha komplike bir hâl almıştır. Dolayısıyla empati söz konusu değildir.
 

Arndiol

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
28 Ağu 2020
Mesajlar
1,854
Çözümler
26
Tepkime puanı
974
Puanları
113
Konum
İzmir
2121 yılında ve 20 yaşlarında olduğunuzu varsayınız. Bir de sevgiliniz var. Başka gezegenlerden gelenler sizlerden çok hoşlandılar, evlerinde beslenmeye başladınız. Sevgiliniz ve siz ekmek elden su gölden o yaratıkların evinde özgürce! yaşıyorsunuz. Yaratıklar önceki deneyimlerinden yararlanarak ya erkeğinizin testislerini ya da dişinizin yumurtalıklarını alacaklar. Hanginizin üreme organını alsınlar istersiniz?
Hayvanların ciftlesmesinin insanlarla alakası olmadığını, doğum sonrası ebeveynlik duygularını kaybettiklerini yani en azından annelik babalik tatsin olayının olmadığını ve kısırlaştırma olmadığında tümör kanser enfeksiyon riski nedeniyle hayat süresinin kisalacagini varsayarsak bu soruya alakasizligi nedeniyle cevap vermeye gere olmadığını düşünüyorum :)
 

Yahya48

Hayvansever
Kopek Dostu
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Konum
MUĞLA
Hayvanların ciftlesmesinin insanlarla alakası olmadığını, doğum sonrası ebeveynlik duygularını kaybettiklerini yani en azından annelik babalik tatsin olayının olmadığını ve kısırlaştırma olmadığında tümör kanser enfeksiyon riski nedeniyle hayat süresinin kisalacagini varsayarsak bu soruya alakasizligi nedeniyle cevap vermeye gere olmadığını düşünüyorum :)
Cevap vermeye gerek olmadığını düşündüğünüz mesajıma yanıt verdiğiniz için teşekkürler. İnsanların hayvanlardan çok farkı yoktur. Olumluluk, olumsuzluk anlamında değerlendirirsek en aşağılık hayvandır insan. Başka canlıları yalnızca keyfi için öldüren bir hayvandır. Oysa adına hayvan dediklerimiz yaşamlarını sürdürmek (beslenmek) amacı ile diğer canlılara (insan,bitki,hayvan) zarar verirler. Sanki konumuzla alakası yok gibi gözükse bile konumuzla çok alakalıdır tüm bunlar. Zaten ilk mesajımda sorduğum soruyla ilgili alakaya maydanoz bir yanıt verdiğiniz için alakalıdır. İlk mesajımda kısırlaştırmayı siz ister misiniz diye özetlenebilecek bir soru sormuştum. Hayvanların (canlıların) çiftleşip çiftleşmemelerine ne zamandan beri başka canlılar karar verir oldu acaba. Kanserden söz eden olmadı. Kısırlaştırılan tüm hayvanların kanser mi, değil mi testine tabi tutulmadığı ortada. Üreme tüm canlıların en doğal haklarıdır. Bu hakkı kullanmalarına engel olmak hayvanseverlik değildir. Sizin de buyurduğunuz gibi tespit edilmiş bir tümör, bu yüzden hayvana verilen bir sıkıntı varsa elbette kısırlaştırma, salgın tehlikesi varsa hatta öldürme de mümkündür. Ama kendini hayvansever sanan hayvanlığıseverin keyfi için hayvanların üreme haklarına tecavüz edilmemelidir. Edenler ben hayvanseverim diye ortada salınmamalıdır
Testisleriniz veya yumurtalıklarınız sizi kanser yapacak, tümör tehlikesi oluşturacak bir de ömrünüzün kısalmasına sebep olacaksa neden kısırlaşmayasınız? Bu gibi kararları verirken insanlara özgü hislerin ve düşüncelerin bir kenara bırakılması gerekiyor. Hayvanlar ve insanların cinsel yaşamı birbirinden oldukça farklıdır. İnsanların gelişim süreci hayvanlara kıyasla daha komplike gerçekleşmiştir, bununla birlikte insanların cinsel yaşamı da daha komplike bir hâl almıştır. Dolayısıyla empati söz konusu değildir.
Sorumun yanıtı değildi. Tümör ve kanserden söz eden olmadı. Üstelik kısırlaştırılan hayvanların içinde kanser ve tümör nedeni ile olanı yüzdelerle değil milyonda birlerle ifade edilebilir.
 

Gülce

Hayvansever
Kemirgen Dostu
Katılım
5 Mar 2019
Mesajlar
2,845
Çözümler
11
Tepkime puanı
1,321
Puanları
113
Konum
Eskişehir
Canlıları neden kısırlaştırdığımızı, neden şiddetle tavsiye ettiğimizi daha detaylı bir şekilde öğrenmenizi tavsiye ederim. Bu söylediklerinize göre hiçbir veteriner hekim hayvansever olmamalıdır. Duygularla değil bilim ve mantıkla düşünmenizi tavsiye ederim. Canlılar kısırlaştırılmasa ve kontrolsüz üreme süreklilik hâline gelse her gün onlarca kedi arabaların altında kalarak can verir, barınaklarda yer olmadığı için ötenazi uygulanırdı. Kaldı ki ülkemizde sokak hayvanlarını kısırlaştırma kavramı yaygın olmadığından her gün bu gibi birçok örneği canlı olarak yaşıyoruz.
 

Arndiol

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
28 Ağu 2020
Mesajlar
1,854
Çözümler
26
Tepkime puanı
974
Puanları
113
Konum
İzmir
Hoş olmayan bir üslup ile yanlış konusuyorsunuz. Su an fikrimden kaynaklı son cümlelerinizde bana hakaret ediyorsunuz.

Tamamen bilinçsiz ve dayanağı olmayan bir fikiri ortaya atıp bu konularla ilgili yazılmış onlarca araştırmayı yok sayıyorsunuz ve fikrinize katılmayanlar hayvansever olmamakla itham ediyorsunuz.

Üreme tüm canlıların en doğal hakkıdır evet, aynı şekilde o canlıların eve de kapatılmaması gerekiyor. Yaşamsal alanların değişip , doğanın yapısı bu noktaya geldikten sonra üremeyi doğal saymanız için ekosistemin calısıyor olması gerekli. Evdeki kediniz çiftleştiğinde en doğal hakkını elde etmiş olmuyor sadece içgüdüleri ile hareket ediyor. Ne yapacaksınız 15 günde bir kızgınlıga giren kediniz köpeğiniz için sokakta kedi mi kovalayacaksınız? Yavruları napacaksınız cok merak ediyorum. bir kedi tek defada 4-5 yavru dogurur ve ortalama sende 5 kere kızgınlıga girer.

Savundugunuz şey tamamen ekosistemin işlediği bölgeler için geçerli, eve alınan canlılar için değil.

Zaten sordugunuz soru sacma, insan ile kedi köpeği kıyaslıyorsunuz.


Evde hayvan besleyerek canlıların doğal hakkını elinden almıyor fakat kısırlastırınca alıyor. tabi.
 

yunuscelik

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
3 Ara 2020
Mesajlar
473
Tepkime puanı
172
Puanları
43
Yaş
24
Konum
Ümraniye
Cevap vermeye gerek olmadığını düşündüğünüz mesajıma yanıt verdiğiniz için teşekkürler. İnsanların hayvanlardan çok farkı yoktur. Olumluluk, olumsuzluk anlamında değerlendirirsek en aşağılık hayvandır insan. Başka canlıları yalnızca keyfi için öldüren bir hayvandır. Oysa adına hayvan dediklerimiz yaşamlarını sürdürmek (beslenmek) amacı ile diğer canlılara (insan,bitki,hayvan) zarar verirler. Sanki konumuzla alakası yok gibi gözükse bile konumuzla çok alakalıdır tüm bunlar. Zaten ilk mesajımda sorduğum soruyla ilgili alakaya maydanoz bir yanıt verdiğiniz için alakalıdır. İlk mesajımda kısırlaştırmayı siz ister misiniz diye özetlenebilecek bir soru sormuştum. Hayvanların (canlıların) çiftleşip çiftleşmemelerine ne zamandan beri başka canlılar karar verir oldu acaba. Kanserden söz eden olmadı. Kısırlaştırılan tüm hayvanların kanser mi, değil mi testine tabi tutulmadığı ortada. Üreme tüm canlıların en doğal haklarıdır. Bu hakkı kullanmalarına engel olmak hayvanseverlik değildir. Sizin de buyurduğunuz gibi tespit edilmiş bir tümör, bu yüzden hayvana verilen bir sıkıntı varsa elbette kısırlaştırma, salgın tehlikesi varsa hatta öldürme de mümkündür. Ama kendini hayvansever sanan hayvanlığıseverin keyfi için hayvanların üreme haklarına tecavüz edilmemelidir. Edenler ben hayvanseverim diye ortada salınmamalıdır

Sorumun yanıtı değildi. Tümör ve kanserden söz eden olmadı. Üstelik kısırlaştırılan hayvanların içinde kanser ve tümör nedeni ile olanı yüzdelerle değil milyonda birlerle ifade edilebilir.
Ben hayvanseverim ve kedimi kısırlaştırdım. Hayvanlarda annelik içgüdüsü yoktur ve kısırlaştırmaya karşı çıkan insanlarla muhabbete bile girmiyorum tamam diyip geçiyorum çünkü hiçbir bilgisi yok bu konularda o insanların. Kısırlaştırmak son derece yararlı ve hem kediyi hem de sahibini mutlu eden bir operasyondur.
Cevap vermeye gerek olmadığını düşündüğünüz mesajıma yanıt verdiğiniz için teşekkürler. İnsanların hayvanlardan çok farkı yoktur. Olumluluk, olumsuzluk anlamında değerlendirirsek en aşağılık hayvandır insan. Başka canlıları yalnızca keyfi için öldüren bir hayvandır. Oysa adına hayvan dediklerimiz yaşamlarını sürdürmek (beslenmek) amacı ile diğer canlılara (insan,bitki,hayvan) zarar verirler. Sanki konumuzla alakası yok gibi gözükse bile konumuzla çok alakalıdır tüm bunlar. Zaten ilk mesajımda sorduğum soruyla ilgili alakaya maydanoz bir yanıt verdiğiniz için alakalıdır. İlk mesajımda kısırlaştırmayı siz ister misiniz diye özetlenebilecek bir soru sormuştum. Hayvanların (canlıların) çiftleşip çiftleşmemelerine ne zamandan beri başka canlılar karar verir oldu acaba. Kanserden söz eden olmadı. Kısırlaştırılan tüm hayvanların kanser mi, değil mi testine tabi tutulmadığı ortada. Üreme tüm canlıların en doğal haklarıdır. Bu hakkı kullanmalarına engel olmak hayvanseverlik değildir. Sizin de buyurduğunuz gibi tespit edilmiş bir tümör, bu yüzden hayvana verilen bir sıkıntı varsa elbette kısırlaştırma, salgın tehlikesi varsa hatta öldürme de mümkündür. Ama kendini hayvansever sanan hayvanlığıseverin keyfi için hayvanların üreme haklarına tecavüz edilmemelidir. Edenler ben hayvanseverim diye ortada salınmamalıdır

Sorumun yanıtı değildi. Tümör ve kanserden söz eden olmadı. Üstelik kısırlaştırılan hayvanların içinde kanser ve tümör nedeni ile olanı yüzdelerle değil milyonda birlerle ifade edilebilir.
Ayrıca sadece tümör, hastalık olarak düşünülmemeli hayvanın evde canı çıkana kadar bağırması, sesinin kesilmesi, uyumaması, etrafa idrarını püskürtmesi gibi şeyler iyi mi geliyor şimdi ? Stresten tüy dökülmesinin artması. Benim kedim 1 ay boyunca sesi kesik şekilde yaşadı bu iyilik mi şimdi ?
 

Yahya48

Hayvansever
Kopek Dostu
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Konum
MUĞLA
Hoş olmayan bir üslup ile yanlış konusuyorsunuz. Su an fikrimden kaynaklı son cümlelerinizde bana hakaret ediyorsunuz.

Tamamen bilinçsiz ve dayanağı olmayan bir fikiri ortaya atıp bu konularla ilgili yazılmış onlarca araştırmayı yok sayıyorsunuz ve fikrinize katılmayanlar hayvansever olmamakla itham ediyorsunuz.

Üreme tüm canlıların en doğal hakkıdır evet, aynı şekilde o canlıların eve de kapatılmaması gerekiyor. Yaşamsal alanların değişip , doğanın yapısı bu noktaya geldikten sonra üremeyi doğal saymanız için ekosistemin calısıyor olması gerekli. Evdeki kediniz çiftleştiğinde en doğal hakkını elde etmiş olmuyor sadece içgüdüleri ile hareket ediyor. Ne yapacaksınız 15 günde bir kızgınlıga giren kediniz köpeğiniz için sokakta kedi mi kovalayacaksınız? Yavruları napacaksınız cok merak ediyorum. bir kedi tek defada 4-5 yavru dogurur ve ortalama sende 5 kere kızgınlıga girer.

Savundugunuz şey tamamen ekosistemin işlediği bölgeler için geçerli, eve alınan canlılar için değil.

Zaten sordugunuz soru sacma, insan ile kedi köpeği kıyaslıyorsunuz.


Evde hayvan besleyerek canlıların doğal hakkını elinden almıyor fakat kısırlastırınca alıyor. tabi.
Sayın Arndiol, dinime küfreden bari müslüman olsa diyeceğim; dinsizim. İlk taşı günahsız olan atsın demek daha doğru. Usluptan söz edebilmeniz için ilk mesajımdaki soruma insan gibi yanıt vermeniz gerekirdi. Madem alakasız ve gereksiz bir soruydu, cevap vermeye bile değer değildi, niye verdiniz? İnsanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamazlar genel kuralından olabilir mi acaba? Siz muhtemel hayvanları önce fotoğraflarda görmüş (veteriner bile olsanız) biri olmalısınız. Ben demek kör şeytanlıktır derler; ben şeytanın gözlüklüsüyüm; sizin gibi hayvanları fotoğraflarda görmüş değilim, içlerinde doğdum, içlerinde yaşadım ve hala yaşıyorum. Ben köy çocuğuyum. Atı, eşeği, deveyi, ineği, kediyi, köpeği, tavuğu, kazı, domuzu.... köygöçüreni, kirpiyi, ağustos böceğini, yılanı... bilirim. Bu yüzden bana tepeden bakmayı bırakınız önce. Üslubumu da bir edebiyatçı arkadaşınıza her ikimizin mesajlarını göstererek bilgileniniz. Tek dediğim; kendini hayvansever sayan hayvanlığıseverler kendi keyifleri için hayvanların çiftleşme haklarını ellerinden alıyorlar. Bu işi keyfin için yapıyorsan ve dediğimden alındıysan sorun bende değil kendinizdedir. Şu çok keyifli bir hayvanseverlik konusunu bu duruma getirdiğiniz için ayrıca alkışı hak ediyorsunuz. Evet, "ben" diyen gözlüklü bir şeytanım. Hayvanları da hayvanseverleri de hayvanlığısevenleri de çok iyi bilirim. Çok iyi bir hayvanseverim. Kanıtı ; sorarsanız bulunduğum mahalleyi yazarım, gelir bana değil, benim adımı bile bilmeyen ama burada yaşayan insanlara sorar öğrenirsiniz.
Canlıları neden kısırlaştırdığımızı, neden şiddetle tavsiye ettiğimizi daha detaylı bir şekilde öğrenmenizi tavsiye ederim. Bu söylediklerinize göre hiçbir veteriner hekim hayvansever olmamalıdır. Duygularla değil bilim ve mantıkla düşünmenizi tavsiye ederim. Canlılar kısırlaştırılmasa ve kontrolsüz üreme süreklilik hâline gelse her gün onlarca kedi arabaların altında kalarak can verir, barınaklarda yer olmadığı için ötenazi uygulanırdı. Kaldı ki ülkemizde sokak hayvanlarını kısırlaştırma kavramı yaygın olmadığından her gün bu gibi birçok örneği canlı olarak yaşıyoruz.
Öncelikle doğru anlaşalım; canlıları neden kısırlaştırdığınızı iyi öğrenmemi tavsiye etmişsiniz. Neden bunu tüm canlılara ve doğaya en zarar veren ve adeta dünyayı yok olmanın eşiğine getiren insanlardan başlamıyoruz acaba? Söylediğim; keyfi için hayvanları kısırlaştıranları hayvanseverden saymamak. Veteriner hekimlere hiç bir şey demedim, siz uyduruyorsunuz. Kısırlaştırdığınız kedi köpeklerin, botokslu ve estetik hastası zavallılar gibi mutlu olduğunu sanıyor olmalısınız. Kediliğinden, köpekliğinden uzaklaştırılmış, suni şişkinlikleri ile obezler gibi dolaşıyor olmaktan keyif alıyorlar mı sanıyorsunuz? Siz hiç kısırlaştırılmış ama normalleri gibi oynaşan kedi köpek gördünüz mü? Çok meraklısı olanlar kedi ve köpek çiftlikleri kursunlar ve adam gibi baksınlar. Zavallı hayvancıkları oyuncakları gibi kullanmaktan vazgeçsinler. Çok zararlı bulunan çekirge sürüleri bile, aşağılık insanların aşağılık tasarrufları sonucu yok ettikleri doğal ortamları nedeniyledir. Ve o hayvancıklar çoğu kez kendiliklerinden ortadan yok olurlar. Besleyip semirtip kesip yediğimiz hayvanlarla kısırlaştırdığımız hayvanlar arasında özde hiç bir fark yoktur. Birini yapanı kınayıp ötekini hayvansever ilan etmek insanlığın binlerce ikiyüzlülüğünden biridir.
 

Gülce

Hayvansever
Kemirgen Dostu
Katılım
5 Mar 2019
Mesajlar
2,845
Çözümler
11
Tepkime puanı
1,321
Puanları
113
Konum
Eskişehir
Evet kısırlaşan kediler de normal kediler gibi koşup oynayabilir. Buna çok defa şahit oldum. Kim neden keyfi için hayvan kısırlaştırsın ki? Hâlâ olaya yanlış açıdan baktığınızı düşünüyorum. Kısırlaştırma ile ilgili daha fazla makale okumalısınız, okudukça dediklerimizi daha iyi anlayacaksınız.
 

yunuscelik

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
3 Ara 2020
Mesajlar
473
Tepkime puanı
172
Puanları
43
Yaş
24
Konum
Ümraniye
Veteriner hekimim bana kısırlaştırmamı önermişti 😮
 

Arndiol

Hayvansever
Kedi Dostu
Katılım
28 Ağu 2020
Mesajlar
1,854
Çözümler
26
Tepkime puanı
974
Puanları
113
Konum
İzmir
Sayın @Yahya48 yazdıklarım ile tamamen alakasız cevap verdiğiniz için parti parti cevaplama ihtiyacında bulundum.

Sayın Arndiol, dinime küfreden bari müslüman olsa diyeceğim; dinsizim. İlk taşı günahsız olan atsın demek daha doğru. Usluptan söz edebilmeniz için ilk mesajımdaki soruma insan gibi yanıt vermeniz gerekirdi. Madem alakasız ve gereksiz bir soruydu, cevap vermeye bile değer değildi, niye verdiniz?

Bu forumda moderatörüm, insanlara hatalı bilgi verilmesini önlemek amaclı yanlısınızı düzelttim. Forum sitelerinde temel amac sadece karşılıklı etkileşim değil hataları düzeltip bilgi kirliliğini de önlemektir. Cevap vermem bu nedenle gayet dogru.


İnsanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamazlar genel kuralından olabilir mi acaba?

İnsanların bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması cok yaygın bir durum, fakat su anda bilgi sahibi olmadan bilgi sahibiymiş gibi bilgi dağıtıyorsunuz. Fikriniz hatalı iken doğruymuş gibi konusuyorsunuz.

Siz muhtemel hayvanları önce fotoğraflarda görmüş (veteriner bile olsanız) biri olmalısınız. Ben demek kör şeytanlıktır derler; ben şeytanın gözlüklüsüyüm; sizin gibi hayvanları fotoğraflarda görmüş değilim, içlerinde doğdum, içlerinde yaşadım ve hala yaşıyorum. Ben köy çocuğuyum. Atı, eşeği, deveyi, ineği, kediyi, köpeği, tavuğu, kazı, domuzu.... köygöçüreni, kirpiyi, ağustos böceğini, yılanı... bilirim.Bu yüzden bana tepeden bakmayı bırakınız önce.

Yine Hatalı cümleler kuruyorsunuz. Yaşam şeklinizi bilmiyorum ki tepeden bakayım? Hatalarınızı düzeltiyorum, arada fark var.
Ancak sizde kompleks olmuş sanırım yaşam stiliniz. Bu kadar dert etmeyin lütfen, köyde yaşayan bireyler bu ülkenin temel taşlarıdır.
Ancak köylü olmanız bilginiz olmayan bir konuda insanları yönlendirme hakkını size vermez. İstiyorsanız şahsi odanızda 50 tane inek besleyin. bu yazdıklarınızın hiçbirisinin konu ile alakası yok, tamamen duyar kasma ve demogoji yapma ile alakalı.

Üslubumu da bir edebiyatçı arkadaşınıza her ikimizin mesajlarını göstererek bilgileniniz. Tek dediğim; kendini hayvansever sayan hayvanlığıseverler kendi keyifleri için hayvanların çiftleşme haklarını ellerinden alıyorlar. Bu işi keyfin için yapıyorsan ve dediğimden alındıysan sorun bende değil kendinizdedir. Şu çok keyifli bir hayvanseverlik konusunu bu duruma getirdiğiniz için ayrıca alkışı hak ediyorsunuz.

Üslup için edebiyatcı birisine gitmeye gerek yok cünkü direk olarak fikrinize katılmayan insanları hayvansever olmamak ile sucluyorsunuz. Üslubunuz burada hatalı. Buna karar verecek kişi siz değilsiniz. Köyde milyon hayvanla yaşamanız bu konuda sizi haklı göstermez. Zaten kısırlaştırma konusunda doğal konuları savunuyorsanız köyde hiçbir hayvanınıza çit alanı yapmamanız, aşı , takviye yaptırmamanız daha dogrusu hiçbir hayvan beslememeniz gerekir. Size göre Kediyi kısırlaştırınca sıkıntı ama hayvanları hapsedip onları kullanınca sıkıntı değil. Sanırım esas hayvansever olmamak bu olsa gerek.
Cok keyifli bir hayvanseverlik konusunu başka gezegenlerden gelen canlıların gelmesine ve insanları kısırlaştırmasına bağladınız. Açıkçası size alkışta bulunup "ekosistem" , "doğal selleksiyon" konularını araştırmanızı ve ek olarak uzaylı filmi izlememenizi zira etkisinde kalmış olma ihtimaliniz oldugunu belirtmek isterim.


Evet, "ben" diyen gözlüklü bir şeytanım. Hayvanları da hayvanseverleri de hayvanlığısevenleri de çok iyi bilirim. Çok iyi bir hayvanseverim. Kanıtı ; sorarsanız bulunduğum mahalleyi yazarım, gelir bana değil, benim adımı bile bilmeyen ama burada yaşayan insanlara sorar öğrenirsiniz.

Breaking Bad diye bir dizi vardı, izlediniz mi bilmiyorum. Çok iyi yürekli bir kimya öğretmeninin kanser olmasını ve sonra gelişen olayları anlatıyor. Bir noktada kendisi kimya bilgisi ile uyuşturucu ticaretine giriyor. Uyuşturucu baronu oluyor.
Ancak yakalanana kadar tüm mahalle "cok mukemmel bir insan" olarak kendisini tanımlıyordu.



---

Tüm yazdıklarınıza ek olarak, fikrinizi sadece fikriniz ile savunuyorsunuz. Siz bilirkişi değilsiniz. Köyde hayvanlarla yaşayan herkes o zaman gelsin veterinerlik yapsın. Fikrinizi savunacak bilimsel argumani sunamazsanız "kasıtlı hatalı bilgi verme" olarak değerlendirileceksiniz.
Buyrun size kanıtlama şansı da sunuyorum.

iyi forumlar
 

Yahya48

Hayvansever
Kopek Dostu
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Konum
MUĞLA
Sayın @Yahya48 yazdıklarım ile tamamen alakasız cevap verdiğiniz için parti parti cevaplama ihtiyacında bulundum.

Sayın Arndiol, dinime küfreden bari müslüman olsa diyeceğim; dinsizim. İlk taşı günahsız olan atsın demek daha doğru. Usluptan söz edebilmeniz için ilk mesajımdaki soruma insan gibi yanıt vermeniz gerekirdi. Madem alakasız ve gereksiz bir soruydu, cevap vermeye bile değer değildi, niye verdiniz?

Bu forumda moderatörüm, insanlara hatalı bilgi verilmesini önlemek amaclı yanlısınızı düzelttim. Forum sitelerinde temel amac sadece karşılıklı etkileşim değil hataları düzeltip bilgi kirliliğini de önlemektir. Cevap vermem bu nedenle gayet dogru.


İnsanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamazlar genel kuralından olabilir mi acaba?

İnsanların bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması cok yaygın bir durum, fakat su anda bilgi sahibi olmadan bilgi sahibiymiş gibi bilgi dağıtıyorsunuz. Fikriniz hatalı iken doğruymuş gibi konusuyorsunuz.

Siz muhtemel hayvanları önce fotoğraflarda görmüş (veteriner bile olsanız) biri olmalısınız. Ben demek kör şeytanlıktır derler; ben şeytanın gözlüklüsüyüm; sizin gibi hayvanları fotoğraflarda görmüş değilim, içlerinde doğdum, içlerinde yaşadım ve hala yaşıyorum. Ben köy çocuğuyum. Atı, eşeği, deveyi, ineği, kediyi, köpeği, tavuğu, kazı, domuzu.... köygöçüreni, kirpiyi, ağustos böceğini, yılanı... bilirim.Bu yüzden bana tepeden bakmayı bırakınız önce.

Yine Hatalı cümleler kuruyorsunuz. Yaşam şeklinizi bilmiyorum ki tepeden bakayım? Hatalarınızı düzeltiyorum, arada fark var.
Ancak sizde kompleks olmuş sanırım yaşam stiliniz. Bu kadar dert etmeyin lütfen, köyde yaşayan bireyler bu ülkenin temel taşlarıdır.
Ancak köylü olmanız bilginiz olmayan bir konuda insanları yönlendirme hakkını size vermez. İstiyorsanız şahsi odanızda 50 tane inek besleyin. bu yazdıklarınızın hiçbirisinin konu ile alakası yok, tamamen duyar kasma ve demogoji yapma ile alakalı.

Üslubumu da bir edebiyatçı arkadaşınıza her ikimizin mesajlarını göstererek bilgileniniz. Tek dediğim; kendini hayvansever sayan hayvanlığıseverler kendi keyifleri için hayvanların çiftleşme haklarını ellerinden alıyorlar. Bu işi keyfin için yapıyorsan ve dediğimden alındıysan sorun bende değil kendinizdedir. Şu çok keyifli bir hayvanseverlik konusunu bu duruma getirdiğiniz için ayrıca alkışı hak ediyorsunuz.

Üslup için edebiyatcı birisine gitmeye gerek yok cünkü direk olarak fikrinize katılmayan insanları hayvansever olmamak ile sucluyorsunuz. Üslubunuz burada hatalı. Buna karar verecek kişi siz değilsiniz. Köyde milyon hayvanla yaşamanız bu konuda sizi haklı göstermez. Zaten kısırlaştırma konusunda doğal konuları savunuyorsanız köyde hiçbir hayvanınıza çit alanı yapmamanız, aşı , takviye yaptırmamanız daha dogrusu hiçbir hayvan beslememeniz gerekir. Size göre Kediyi kısırlaştırınca sıkıntı ama hayvanları hapsedip onları kullanınca sıkıntı değil. Sanırım esas hayvansever olmamak bu olsa gerek.
Cok keyifli bir hayvanseverlik konusunu başka gezegenlerden gelen canlıların gelmesine ve insanları kısırlaştırmasına bağladınız. Açıkçası size alkışta bulunup "ekosistem" , "doğal selleksiyon" konularını araştırmanızı ve ek olarak uzaylı filmi izlememenizi zira etkisinde kalmış olma ihtimaliniz oldugunu belirtmek isterim.


Evet, "ben" diyen gözlüklü bir şeytanım. Hayvanları da hayvanseverleri de hayvanlığısevenleri de çok iyi bilirim. Çok iyi bir hayvanseverim. Kanıtı ; sorarsanız bulunduğum mahalleyi yazarım, gelir bana değil, benim adımı bile bilmeyen ama burada yaşayan insanlara sorar öğrenirsiniz.

Breaking Bad diye bir dizi vardı, izlediniz mi bilmiyorum. Çok iyi yürekli bir kimya öğretmeninin kanser olmasını ve sonra gelişen olayları anlatıyor. Bir noktada kendisi kimya bilgisi ile uyuşturucu ticaretine giriyor. Uyuşturucu baronu oluyor.
Ancak yakalanana kadar tüm mahalle "cok mukemmel bir insan" olarak kendisini tanımlıyordu.



---

Tüm yazdıklarınıza ek olarak, fikrinizi sadece fikriniz ile savunuyorsunuz. Siz bilirkişi değilsiniz. Köyde hayvanlarla yaşayan herkes o zaman gelsin veterinerlik yapsın. Fikrinizi savunacak bilimsel argumani sunamazsanız "kasıtlı hatalı bilgi verme" olarak değerlendirileceksiniz.
Buyrun size kanıtlama şansı da sunuyorum.

iyi forumlar
Dediğim yalnızca şu; apartman dairesinde (doğal ortamları dışında) kedi köpek besleyip onları kendi konforları bozulmasın diye kısırlaştıranlar hayvansever değil HAYVANLIĞISEVER dir. Başkaca kimseye bir şey demişliğim yok. Bunu anlatmakta yetersiz kalmış olabilirim. Her tür hayvan doğal ortamında yaşamalı. Keyfim için bir hayvan beslemiyorum, geçimim için de. Hayvan ticareti yapmıyorum. Hayvan kaynaklı bir menfaat elde etmiyorum. Onlara elimden geldiğince seviyor beslenmelerine yardımcı oluyorum. Kısaca bir kedim bile yok:) Bir şey kanıtlama derdinde değilim. Sizler gibi müşteri kaybederim derdim hiç yok. İlk mesajımda kısırlaştırılan hayvanların gözüyle olaya yaklaşmaya çalıştım. Ne bilirdim sizler gibi hayvanseverlerin alınacağını.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...