Selam, Ben de Çakıl'ı tanıtayım dedim. Kendisi çıkarcı çakalın tekidir. Bir süre bahçede yaşamış, ben bunu her akşam duyduğum ama sahibini bir türlü bulamadığım kedi ağlamalarından anlıyorum. Bir gün eve geldiğimde bu ağlamanın bir arabanın tekerleğinden geldiğini fark ettim ve bir kedi sıkıştı sandım. Korkuyla elimi uzattım, ona seslendim. Bu minnoş bütün gücüyle kolumdan omzuma tırmandı. Tırnaklarını da geçirdi iyice sağolsun. İndirmem için en az 15 20 dk onu okşayıp sakinleştirmem gerekti. Sonra ben binaya girecekken hiç istifini bozmadan içeri geldi. İyi dedim ben de eve aldım. Onu iyice temizledikten sonra, bulduğum ne varsa karnını doyurup yatağıma aldım. ilk hafta asla inmedi üzerimden. Gece sarılarak uyumalar, peşimden ayrılmamalar vs vs. Kendisi bana alışınca sağolsun gerçek yüzünü gösterdi. Hanımefendi fazla laubalilikten hoşlanmazmış. Yatağımı sırayla kullanıyoruz mesela. Malum, elin kızıyla aynı yatağa mı girecek sanki. Ayrıca kendisi oynamak istediği oyuncak ağzında değilse hayatta beni adam yerine koymaz. Yani resmen kullanıldım ama bunu fark edince iş işten geçmiş oldu napalım dedik, kaderimize razı olduk.
Değişmeyen tek şey omuza tırmanma huyu. Veterinerde, bir şeyden korktuğunda, bir şeye ulaşmak istediğinde ya da sadece canı istediğinde soluğu omzumda alıyor.
Değişmeyen tek şey omuza tırmanma huyu. Veterinerde, bir şeyden korktuğunda, bir şeye ulaşmak istediğinde ya da sadece canı istediğinde soluğu omzumda alıyor.